Kampusta Sosyal Yaşam
Öncelikle, soldaki resim akışının üzerindeyken tıkladığın resmi büyütebileceğini ve ardından albüm görünümünden diğer resimleri görüntülemeye devam edebileceğini unutma.
Sonra, buralara kadar gelip bu başlıkta kendini bulduğuna göre “üniversitede sosyal olmak ya da olmamak, işte bütün soru bu” diyenlerden birisi olman çok muhtemel. Şayet gerçekten öyle birisiysen emniyet kemerini bağla ve arkana yaslan zira az sonra okuyacakların, karakterine göre, bura hakkındaki düşüncelerini oldukça güçlendirebilir veya bir anda yok da edebilir. Öyle birisi değilsen de, madem buralara kadar gelmişsin, vallahi sen aşağıdakileri okumadan bırakmam seni (bkz: swh). Neyse, kıssadan hisse bu yolculuğun sonunda emniyet kemerinin seni sıkmadığını düşünüyor olursan, ilerleyen süreçte bizden biri olma ihtimalin kuvvetle mevcut bunu böyle bil.
Ben bu konuya Ankara gibi bir şehirden gelip bu kampusta okuyan birisi olarak giriş yapacak olursam evet, Ankara gibi bir sosyal ortam ve imkan çeşitliliği kesinlikle yok. Yani Ankara’daki gibi gecenin bir vakti aklına esti mi Manhattan gibi bir mekana gidemezsin zira o kaliteye veya konsepte sahip bir mekan yok, keza Sakarya’da veya Bahçelievler’de akşamüstü keyfi yaptığın bir cafe’den otobüsüne atlayıp evine, yurduna, barkına dönemezsin çünkü öyle bir ulaşım imkanı da yok. Taksiyle bunu yapmaya kalkışsan en ucuz 75 liraya mal olur mesela Girne’den kampusa dönmen… Girne’ye nasıl gitmiş olduğundan bahsetmedim bile dikkat edersen. Alış-veriş merkezleri, mega sinema salonları ya da ortancaları yok.
Lakin burası öyle bir ortam ki, o kadar küçük ki (kampus içerisi), kampustaki herkesi tanıma ve dolayısıyla da sorumluluklarından arda kalan bütün vaktini onlarla doyasıya paylaşımda bulunarak geçirebilme ve bundan da haz alma imkanına sahipsin. Ben Ankara’dayken bir mekanda arkadaşlarımla batak oynayarak geçirdiğim boş saatlerimi kesinlikle buradaki bir topluluğunun bir etkinliğinde geçirmeye yeğlerim mesela (bu arada topluluklar hakkında ayrıntılı bilgi edinmek için buradaki topluluklar sayfasına göz atabilirsin). Veya hayatıma dostum dediğim yeni insanlar katan bu kampustan uzaklarda, örneğin Girne’de, o insanlarla denize karşı bir meze sofrası kurup dertleşerek o vakti geçirebilirim. Taksi parasını onlarla bölüşerek kampusa dönebilirim. Hiç olmadı arkadaş evi teraslarına, balkonlarına veya sokaklarına taşıyarak doyasıya muhabbet ve müzik eşliğinde sabaha kadar geçirebilirim bu vakti, geçirdim, geçirmeye de devam ediyorum. Kitap, dergi, gazete okuyarak veya film vs. izleyerek geçirebileceğin vakti bu genellemeye dahil etmiyorum bile farkındaysan.
Anlayacağın şehirden gelenler farkı daha iyi anlayabiliyor ve daha ciddi hissedebiliyor. Fakat yine yazdıklarımdan anlayabileceğin üzere ben buradaki hayatımdan memnunum. Yani bu imkanlar en azından benim için kâfi. Ayrıca buradaki amacının eğlenmek değil de okumak olduğunu hatırladığın zaman, eğer önceden belirli bir çalışma düzenini benimsemiş birisiysen, odana kapanıp veya kütüphaneye gidip ders çalışman ortam koşulları sebebiyle daha kolay olabiliyor. ODTÜ isminin gerektirdiği ‘düzgün’ öğrencilik yaşamında gezip tozmaya ve eğlenmeye öyle çok yer olmadığı için bunları düşünmeye de çok vaktin kalmıyor zaten. Ama öyle veya böyle hafta sonlarını ve hafta içlerini ayarlayarak kendine, arkadaşlarına, spora ve elbet ki sosyalleşmeye yukarıda da belirttiğim gibi vakit ayırabilirsin (bkz: yaptım oldu).
Sosyalleşmek bir mekanda eğlenmekten ziyade arkadaşlarınla birlikte kendini bir bütün olarak hissedebilmektir bence, yazdıklarımdan bunu anlamak zor olmasa gerek. Ama dersen ki eğlenilecek mekan hiç mi yok, elbet ki var. Kuzey Kıbrıs kesimindeki club’lar ve kumarhaneler sadece kendi başlarına bile sosyalleşmeyi bir mekanda eğlenmek olarak gören bir kişiye fazla gelebilir. Bir ODTÜ öğrencisinin namı kendisinden önde yürüyen ders yükü altında oralarda vaktini çar çur etmesini öneriyor muyum, önermiyorum o ayrı mevzu ama neticede sonuçlarına katlanan sen olacağın gibi tercih de senin.
Kampus civarında içki ve müzik eşliğinde takılabileceğin mekan sayısı şimdilik iki elin on parmağını geçmiyor. Bunlara Kalkanlı Köyü’ndeki Beer Time, Lavish, Donetello Pizza ve Güzelyurt’taki Pizza Vira, Exist Bar ve A-Bar dahil edilebilir fakat bunlar seni ne derece tatmin eder veya etmez bilemiyorum, dediğim gibi, bir şehir ambiyansı bekleme. Lakin şunu bilmende fayda var: geceleri eğlenmek adına kampustan uzaklara doğru yol alma suretiyle uzaklaşmaya başladığın anda akademik başarıdan da uzaklaşıyorsun aslında (bkz: test edildi ve onaylandı, yetmedi, test ettiler ve onayladılar). Dolayısıyla kampus çevresindeki bu birkaç mekan, derslerini veya cebini düşünen bir ODTÜ öğrencisi için zoraki de olsa, oksijen tüpleri olabiliyor. Aşağıdaki harita vasıtasıyla Kalkanlı Köyü’nü, oynamalar yaparak da Güzelyurt’u görüntüleyebilirsin.
Kalkanlı’daki Kaş Market ve Rüstemoğulları Market’i de unutmayalım, unutursak çok ayıp olur, kısmet olur da buralara gelirsen bu naçizane marketlerimizin en büyük reyonlarına ve fiyat etiketlerine bakman niçin ayıp olacağını anlamana yeterli olur.