ODTÜ KKK İzlenimleri – Anıl AYDIN
Anıl AYDIN
Ankara Kampüsü, Elektrik Elektronik Mühendisliği 2. sınıf öğrencisi
anil.aydin@metu.edu.tr
Merhabalar,
Ankara Kampusu Elektrik Elektronik Mühendisliği 2. sınıf öğrencisiyim. ODTÜ de 3. yılımı yaşıyorum ve yaklaşık 6 aydır tanıtım ofisinde asistan olarak çalışıyorum. Bu yıl ilk kez Kuzey Kıbrıs Kampusu’muzu gezme fırsatını yakaladım ve kafamdaki birçok soru işaretine yanıt buldum.
Acaba bir özel üniversiteyi mi göreceğim, eğitim kalitesi ODTÜ normlarının altında mı, burada okumakla Ankara’da okumak arasında dağlar kadar fark var mıdır gibi soruların cevabı gidip görmeden önce fazlasıyla belirsizdi. Ancak ODTÜ ekolünü bütün içtenliğiyle Kıbrıs’ta da hissettim. Kampüs yapısından tutun öğrencilerin bizlere bakışına, kampüs hayvanlarının mutluluğundan tutun hocalarımızın güler yüzlülüğüne kadar her şey beni evimde, yani ODTÜ’de hissettirdi.
Üç gün süren gezimizde bazı derslere girme, laboratuvarları gezme, çeşitli sportif etkinliklere katılma, hatta sanat atöylesinde kilden çeşitli materyaller yapma fırsatı buldum. ODTÜ’nün sosyal yönünün gelişmişliğini burada da fazlasıyla gördüm. Öğrenciler kampusun bütün sosyal imkanlarından faydalanıyorlar. Beni asıl etkileyen durum ise derslere girdiğimde ortaya çıktı. Bütün mühendislik bölümlerinin almakla yükümlü olduğu, yani aslında bir amfi dersi olan Calculus 1 dersine girdim. Şanslıyım ki dersin içeriğinde anlayamadığım önemli bir kısım anlatılıyordu. Dersi veren hocanın anlatımına hayran kaldım. Üstelik hoca amfide herekese ismiyle hitap ediyordu. Bu beni çok şaşırttı. Bunu Kuzey Kıbrıs Kampusu’nun Ankara Kampusu’na göre bir artısı olduğunu söyleyebilirim.
Laboratuvar imkanlarına gelince, açılan her ders için gerekli araç gereçlerin bulunduğunu, öğrencilerin deney yapabilmesi için her türlü ortamın yaratıldığını gördüm. Barınma imkanına bakacak olursak, çok çeşitli kategorilerde yurtlar mevcut ve öğrencilerin rahatı için her şey düşünülmüş. Geniş odalar, çalışma salonları, mutfaklar, TV izleme salonları vs. yurtları daha da yaşanabilir ortamlar haline getirmiş. Kampusun 2500 kişilik bir nüfusa sahip olması da orada yaşayan herkesin birbirini tanımasına imkan vermiş. Yolda yürürken herkesin birbirine selam vermesi beni şaşırttı ve mutlu etti.
Bu izlenimler sayesinde mezun olmadan önce mutlaka ODTÜ’nün bize sağlamış olduğu kampuslar arası değişim programını kullanarak bir dönem veya bir sene Kıbrıs Kampusu’nda eğitim almaya karar verdim. Siz de mutlaka gelin ve “Kıbrıs’ta ODTÜ varmış.” deyin.