ODTÜ KKK’dan Sonra – Yağmur Melis SÖZER
2017 Psikoloji Bölümü Mezunu olan Yağmur Melis, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nde Psikolog olarak çalışıyor. Ankara Kirami Refia Alemdaroğlu Anadolu Lisesi’nden mezuniyetinden sonra, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu Psikoloji lisans eğitimine başladı. 2017’de 3,59 ortalama ile yüksek şeref öğrencisi olarak üniversiteden mezun oldu. Üniversite hayatı boyunca Psikoloji Topluluğu, Değişim ve Toplumsal Farkındalık Topluluğu, Toplum Gönüllüleri Topluluğu gibi öğrenci topluluklarında görev aldı. Kampus hayvanlarının bakım, sağlık, beslenme ve sahiplendirilme için başlattığı proje hala devam etmektedir. Aynı zamanda kurumsal iletişim ve rektörlükte asistan olarak 3 yıl görev aldı.
Üniversite hayatı boyunca çalışmak istediği alana yönelik seçmeli dersler alan Yağmur, lisans hayatının son yılında tez dersi alarak üniversite öğrencilerinin sınav kaygısı ve öz yeterlilik düzeylerinin diyafram nefes egzersizi ile olan ilişkisini incelemiştir. Ders verimliliğin üzerinde duran Yağmur, aldığı alan dışı derslerle de bakış açısının genişlediğini belirtmektedir.
Bir lisans dersi gereği zorunlu stajını 6 hafta boyunca Ankara Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde psikiyatri poliklinik ve yataklı serviste yapmıştır. ODTÜ’de okumasının staj kabulünde öncelikli olmasını sağladığını belirtmektedir. Bu sayede birçok farklı poliklinikte, vizitelerde çalışmıştır.
Mezun olduktan iki ay sonra, lisanstaki son yılının başından beri istediği Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nde işe başlamıştır. Deneyim kazanmak adına ilk görev yerini Balıkesir olarak seçen Yağmur, travma ve göç alanına dair saha deneyimini çok dolu şekilde aldığımı düşünmektedir.
İş görüşmelerine gittiğinde, özellikle ODTÜ mezunu olması ve de İngilizce dil bilgisinin yeterli olmasının adaylar arasında ona öncelik kattığını düşünmektedir. Aktif bir şekilde geçirdiği sosyal hayatı, akademik başarısı ve alanında bilinen hocalar tarafından aldığı referans mektuplarının işe alımda zorluk yaşamamasını sağladığını belirtmektedir. Bunun yanı sıra, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu öğrencisi olması başka kültürle, ülke ve düzenle başa çıkabiliyor oluşuna dair bir avantaj sağlamıştır. Uyuma açık bir birey olmasının da işverenlerinin gözünde hep pozitif katkı sağladığına inanmaktadır.
Mezun olduktan iki yıl sonra, TED Üniversitesi Göç Çalışmaları Yüksek Lisans programında burslu olarak eğitimine başlamış ve devam etmektedir. Öncesinde Hollanda’nın en bilinen üniversitesi olan Leiden Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünden tam burslu olarak kabul almıştır ama yaşam için gerekli olan ekonomik problemlerden ötürü bursu reddetmek zorunda kalmıştır. İşe başladıktan bir yıl sonra ise Bahçeşehir Üniversitesi Klinik Psikoloji bölümünden tam burs kazanmıştır ama çalıştığı kurumu bırakmak istemediği için gitmemiştir.
Travma ve göç alanında çalışmaya ilgisi olduğunu psikoloji bölümünde Ankara kampusundan gelen Prof.Dr Ayşe Nuray Karancı hocadan aldığı Afet Psikolojisi dersi sayesinde keşfetmiştir. Bu ders ile birlikte bu alana ilgi duyduğunu, kendini bu alanda ilerletmek istediğine kanaat getirmiş ve iş başvurularını da buna göre yapmıştır. Sonrasında da iki buçuk yıldır bu alanda çalışmaktan duyduğu mutluluğu paylaşmaktadır. TED Üniversitesi Göç Çalışmaları alanında yaptığı yüksek lisans programını ise işe başladıktan 2 yıl sonra keşfetmiştir. Psikoloji mezunu olsa bile farklı alanlarla birlikte göç alanında kendini beslemek istemiştir. Sadece psikolojik destek temelli bilgiler öğrenmek değil disiplinlerarası yaklaşım sağlayan bir programda yüksek lisans yapmak ve kendini daha da geliştirmek istemiştir.
Okuluna aşık bir öğrenci olarak mezun olduğunu belirten Yağmur, her bir noktasını artılarıyla ve eksileriyle çok sevdiğini söylemektedir. Bir daha üniversite okuma şansı olsa, yine bu kampusu seçeceğini belirtmektedir. Akademik anlamda psikoloji bölümünde derse giren hocaları ile tanıştığı için mutluluğunu ve gururunu paylaşmaktadır.
Üniversite hayatının istenilirse her yerde boş geçirilebileceğine inanmaktadır. Önemli olanın bu süreçte bir öğrenci olarak neler yapılabileceği olduğunu düşünmektedir. Okuldaki her türlü etkinlikte, seminerde, konferansta, asistanlıklarda hep kendi isteğiyle yer almıştır. Hiçbir zaman sadece akademik hayata odaklanmamıştır. Her iki tarafı da hep güçlü tutmaya çalışmıştır. Okulun ve hocaların da bu konuda hep destek olduklarına inanmaktadır. Gerek sosyal anlamda, gerek spor alanında (voleybol takımı oyuncusu olarak) gerekse akademik anlamda çok yüksek bir doyum ile mezun olduğunu belirtmektedir. Türkiye’deki imkanlara göre zaman zaman kısıtlı imkanlar ile karşılaşmasına rağmen, bu eksikleri tamamlamanın ve insanın kendisini geliştirmesinin yolunun yine kendi elinde olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden de okulda eksik olarak gördüğü yönleri tamamlamak adına projeler geliştirmiştir ve hep farklı noktalardan kendini geliştirmeye lisans hayatı boyunca devam etmiştir.