Herkese Merhaba,

Ben Elif, İktisat 3.sınıf öğrencisiyim ve 2 senedir ODTÜ Tanıtım ofisinde çalışıyorum. Tanıtımlarda ODTÜ’nün bütün kampuslarını anlatıyoruz, ama -en azından kendi adıma konuşmam gerekirse- Kıbrıs kampusunu anlatırken hep bir şey eksik kalıyordu, sonuçta 3 senedir Ankara kampusunda yaşıyorum, (tanıtım asistanı olmamı bir yana bırakalım) her şeyden önce bir sürü anım var burada; o yüzden bildiğim, yaşadığım bir ortam olduğu için Ankara kampusunu çok daha içten ve rahat bir şekilde anlatabiliyordum.

Kıbrıs kampusunun eğitim kalitesi hakkında zaten bir soru işareti yoktu kafamda, çünkü  her şeyden önce burssuz öğrenci alınmadığını-minimum %25 başarı bursuyla okuyorsunuz sınav sonucunuza göre-, bunun yanı sıra hocaların Ankara ve Kuzey Kıbrıs Kampusu’nda dönüşümlü olarak öğretim üyeliği yaptığını, her iki kampusta da aynı derslerin verildiğini hem hocalarımdan, hem de Kıbrıs kampusu mezunlarından biliyordum; ama kampusun olanakları ve Kıbrıs’ta yaşam konusunu ne kadar anlatılırsa anlatılsın o ortamı görüp yaşamadan tam olarak özümsemediğimi farkettim ODTÜ KKK’yi gördükten sonra.

Kıbrıs kampusunda ilk dikkatimi çeken noktalardan bir tanesi kampusun tıpkı Ankara kampusu gibi ayrı bir şehir olmasıydı. Sanırım bu genel olarak ODTÜ’ye özgü özelliklerden biri, çünkü lise dönemimde üniversiteleri gezerken gittiğim hiç bir okulda bu hisse kapılmamıştım. Size söyleyebileceğim tek şey, ister Kıbrıs ister Ankara olsun siz şehirden veya ülkeden öte, ODTÜ’ye gidiyorsunuz! Bunu nasıl bu kadar rahat söyleyebiliyorsun derseniz, her iki kampusta da içinde yaşayan herkesin her türü ihtiyacını karşılayabileceği bir  altyapı var akademik altyapının dışında. Belki daha önce duymuşsunuzdur, Ankara kampusunda kalanlar çok fazla kampustan dışarı çıkma ihtiyacı hissetmezler, hatta çeşitli şehir efsaneleri dolaşır 5 sene ODTÜ’den çıkmayarak yaşayan adam var şeklinde. Ben Kuzey Kıbrıs kampusunu görmeden önce merak ediyordum bu durum Kıbrıs için nasıl diye; ama Kuzey Kıbrıs Kampusu’nda da çok fazla kampustan çıkmadık biz, yaptığımız bir iki Kıbrıs turu dışında. Hatta son gün havaalanına gitmek için servislere binerken, kampusun bütün olanaklarını değerlendiremediğimiz için üzülmüştük.

Olanaklar olanaklar diyorum deminden beri, nedir bu olanaklar derseniz,  bir öğrenci olarak her şeyden önce kampusta yaşam ve sosyal olanaklardan bahsedeyim. KKK’de biz yurtlarda kaldık ve Ankara kampusunda yurtta kalan biri olarak samimi bir şekilde söyleyebilirim ki, yurt koşulları gerçekten çok iyiydi Kıbrıs’ta. Odalar 3+1 ev şeklinde tasarlanmış. Herkesin kendine özel odası var. Yurt olanakları dışında, kampusun spor olanakları da çok fazla, plaj futbolundan golfe kadar çok farklı spor branşlarını yapabileceğiniz alan mevcut. Kötü hava koşullarında da spordan vazgeçemeyen arkadaşlar için kapalı koşu parkuru bile var okulun içinde.

Eğer siz de benim gibi spordan çok sanatla ilgiliyseniz, tıpkı Ankara kampusunda olduğu gibi Kuzey Kıbrıs Kampusu’ndaki Kültür Kongre Merkezi’nde sene içinde bir sürü aktivite yapılıyor. Onun dışında resimden heykele, seramiğe kadar farklı sanat dallarında çalışabileceğiniz çok güzel bir sanat atölyesi var kampusun. Hobi olarak yapmanın ötesinde, mesela bir seramik dersi alabilirsiniz ve güzel sanatlar akademisinde öğretim üyeliği yapan hocalarla çalışabilirsiniz.

Kıbrıs kampusunun en büyük avantajlarından biri de öğrenci sayısının az olması. Bu hem kampus ortamının daha sıcak olmasını sağlıyor, hem de hocalarınızla daha rahat iletişim kurabilmeniz veya sınıfta daha az kişiyle eğitim verilmesi açısından akademik anlamda da bir avantaj sağlıyor.

Uzun lafın kısası; ister Kıbrıs, ister Ankara, hangi kampusumuzu tercih ederseniz edin siz ODTÜ’ye geliyorsunuz.

ADA’daki ODTÜ’nün de aklınızın bir köşesinde olması dileğiyle 🙂

Yazar: Elif BİRCED