[PREP, 34/85] Öğr. Görevlisi Ömer Seyfi DURHAN
Öğr. Görevlisi Ömer Seyfi DURHAN
Yabancı Diller Okulu Öğretim Görevlisi
durhan@metu.edu.tr
Ömer Seyfi Hocam, akademik geçmişiniz ve ilgi alanlarınız hakkında bize kısaca bilgi verebilir misiniz?
1987 yılında Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi Bölümü’nden mezun oldum. Sonrasında ise öğretmenliğe başladım. Daha sonra mezun olduğum bölümde yüksek lisans yaptım. İstanbul ve Ankara’da uzun yıllar öğretmen olarak çalıştım. Son altı yıldır ise Yabancı Diller Okulunda İngilizce okutmanı olarak çalışıyorum.
İngilizce öğretmenliğinin dışında İngilizce okuma merakım var. Bunun yanında spora da büyük bir ilgim var. Maratonlara katılıyorum ve fırsat buldukça futbol oynuyorum. Ayrıca çiçek böcek merakım da var. Kampusta bir yürüyüş ekibimiz var, hafta sonları kendimizi Kıbrıs’ın güzel havasına bırakıyoruz.
Öğrencilerinizin derse olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burada gördüğüm kadarıyla öğrenciler hazırlık sınıfına başlarken, “Liseyi bitirdik üniversiteli olduk”, havasına giriyorlar ve bu tutum onları kötü yönde etkiliyor. Öğrenciler neden burada olduklarını unuttukça çalışmaktan uzaklaşıyorlar. Hazırlık sınıfı düzenli ve disiplinli bir çalışma gerektiriyor. Başta yaşanan kopmalar ileride toplanmaz ve çözülemez dağınıklıklara yol açıyor. Düzenli bir çalışma ile, hazırlık programında takılıp kalmak için hiç bir neden yok. İngilizceyi ne kadar iyi öğrenerek hazırlıktan ayrılırlarsa bölümde de bir o kadar rahat edeceklerdir.
Bildiğiniz gibi buraya gelen öğrenciler ile Ankara’da okuyan öğrencilerin giriş puanları arasında gözle görülür bir puan farkı var. Kuzey Kıbrıs Kampusu’nda da Ankara Kampusu ile aynı kalitede eğitim verilmesi misyonundan yola çıkarak, sizce bu puan farkı KKK öğrencileri için herhangi bir sorun teşkil ediyor mu? Öğrencilerinizden yola çıkarak durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Puan farkının büyük bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Yalnız çalışma disiplinini kazanmak açısından, öğrenciler üniversite sınavına hazırlanırken büyük bir çaba harcıyorlar. Bu disiplini elde edebilen öğrenci sonraki hayatında rahat ediyor. Sonuçta öğrenci orada da aynı öğrenci, hazırlık sınıfına başlarken de aynı durumda. Burada önemli noktanın öğrencilerin tutumları ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Öğrenciler sorumsuzca ve düzensizce davrandıkları müddetçe başarısızlık hangi kampusta olurlarsa olsunlar peşlerinden gelecektir.
Dahilinde bulunduğunuz birimin eğitim kadrosunu ve kalitesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ankara ile kıyasladığımızda akademik olarak ve öğrenci potansiyeli olarak daha küçük bir kadro var ve bu da elbette bir takım avantajlar sunuyor. Birincisi öğrenciler öğretmenlerini kampusun içinde her yerde bulabilirler. Bir öğrenci sorusu olduğu zaman sorularını öğretmenini rahatlıkla kampusta bularak sorabiliyor ve cevaplarını alabiliyor. Bir diğer nokta ise öğretmen kadrosunun Ankara’ya kıyasla daha küçük olması. Bu durum öğretmenlerin birbirleri ile koordineli çalışmalarını daha kolay bir hâle getirerek öğrencilerin eksiklerini daha rahat görmelerine ve buna paralel önlemler almalarına olanak tanıyor. Başka bir etken ise, çok emin değilim, fakat sanırım Kıbrıs Kampusu kadrosu daha genç ve dinamik bir yapıya sahip. Bunların dışında, gayet modern sınıflarımız var. Her sınıfta projektör, ses sistemi ve bilgisayar olması İngilizce öğrenimi için bence büyük bir artı.
Kuzey Kıbrıs’taki ve kampustaki sosyal olanakları bir hoca gözüyle nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kampustaki sosyal olanaklar sanırım öğrenciler tarafından en çok eleştirilen konu. Burası küçük bir kampus ve bu da size her şeye rahatça ulaşabilme imkânı sağlıyor. Ancak bunlardan ziyade durmadan Ankara kampusundaki olanaklardan bahsediliyor. Yalnız, gece olduğunda Ankara kampusunda kimsenin kalmadığından kimsenin haberi yok. Odasında oturarak durmadan “Burada yeterince imkân yok” diyen öğrencileri anlamıyorum. Çık biraz gez, bakın etrafına; arkadaşlarına katıl. Ulaşım konusunda evet, sorun var ama bir yerden başka bir yere gitmek imkânsız değil. Ankara’da bazı açılardan kampus olanakları buradan daha iyi olabilir ama sonrasında her şey paraya bakıyor. Bizim kampusta sosyal olanakların daha az olması aslında bir yerde öğrencilerin birbirine olan bağlılığını artırıyor. Öğrenci topluluklarının etkinlikleri bunun en önemli kanıtı olsa gerek. Sosyal olanaklar sayıca az görünse bile burada çok daha etkili kullanılıyor.
Sizce bir aday öğrenci niçin ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu’nu seçmeli?
Öğretmenlere ulaşmak çok kolay ve öğrenci başına düşen öğretmen sayısı çok yüksek bir oranda. Bunun yanında bizim kampusumuzda dünyanın dört bir tarafından gelen uluslararası öğrencilerle buluşabilir, onlarla kültür alışverişinde bulunabilirsin. Ayrıca Kıbrıs’ta da daha fazla uluslararası öğrenciyle ve İngilizceyle muhattap oluyorsun. Tezgahtarlar bu dili kullanıyor, dükkan tabelalarına kadar İngilizce her yerde. Kıbrıs’ta iklim de çok güzel. Son olarak, buranın eğitim yönünden ODTÜ Ankara’dan hiçbir farkı olmayan eşsiz bir kampus olduğunu unutmamak gerek.
Son olarak Kuzey Kıbrıs Kampusu’nu düşünen aday öğrencilere iletmek istediğiniz herhangi bir mesajınız var mıdır?
Tüm üniversite adaylarına sınavlarında başarılar diliyorum ve onları da aramızda görmek istiyorum. Çünkü öğrenci sayısının artması ile burada varolan olumlu koşulların daha çok gelişeceğinden ve iyileşeceğinden eminim.