Online Dönem Hoca Röportajları – Doçent Dr. Çağrı Yalkın
Herkese merhabalar, hepimizin gündeminde olan COVID-19 nedeniyle sizlerin de bildiği gibi bu dönemde eğitimimize online olarak devam ediyoruz. Bu süreçte hepimizin yaşadığı bazı zorluklarla birlikte güzel yanlar da olabiliyor. Biz, öğrenci gözüyle online dönem hakkında pek çok fikre sahibiz ancak bu yazımda online döneme bir de hocalarımızın gözünden bakmak istedim. Okulumuzun İşletme Bölümü hocalarından Doçent Dr. Çağrı Yalkın’a online dönemin nasıl geçtiğini sorduk ve gelen cevapları sizlerle paylaşmak istedik. Kendisine de bir kez daha cevapları için buradan da teşekkür ediyorum. 🙂
1- Online dönemde ders işleyiş ve derslere olan motivasyonunuzu nasıl buluyorsunuz?
Öncelikle öğrencilerimle olan diyaloğumu ve etkileşimimi canlı tutarak. Özellikle geçen baharda paldır küldür eve kapanınca, derslerim ve öğrencilerim benim yaşama isteğimi arttıran kaynaklar olmuşlardı. Ders materyali dışında da paylaşımlar yapıyor ve birbirimizin moralini yüksek tutmaya çalışıyorduk öğrencilerimle. Netflix’te ne izlediniz, bilmem hangi influencer ne demiş filan gibi bize normal hissettirecek konularda da ders saatleri dışında paylaşımlar yapıp birbirimizi ayakta tuttuk diyebilirim. Benim şanslı olduğum bir diğer nokta da aslında dijital dönüşüm, tüketim kültürü ve zararları, marka insan ilişkileri gibi konuları kapsayan derslerim olması. Sürekli kendimi geliştirerek, yeni uygulamalar veya çerçeveler öğrenerek, en son çıkan haberleri sürekli takip ederek motive kalıyorum. Onun dışında her gün aynı şeye aynı saatte efor harcamak da iyi bir yöntemdi. Çok fazla olmasa da her gün mesela 20 dakika yoga filan yapmaya çalışmak veya akademi dışından kitap okumak veya çiçek sulamak gibi basit eylemlerle aklımı korudum diyelim.
2- Genel olarak dönemdeki ders işleyiş stili nasıl? Senkron mu yoksa asenkron mu devam ediyorsunuz? Bunun tercih edilme sebebi nedir?
Daha önceden tanıdığım ve benim nasıl ders işlediğimi bilen, daha büyük yaş grubundan öğrencilerimle flipped-class yapıyorum. Materyali önceden kaydediyorum ve her 4-5 slaytta bir öğrencilerin yapması için bir aktivite tasarlıyorum. Bazen bir fikir tartışmak, bazen örnek bulmak, bazen eleştirel bakış açısı geliştirmek gibi aktiviteler. Öğrencilerim bu materyali izliyor-dinliyor, aktiviteleri tamamlıyor ve sonrasında da canlı Zoom bağlantısı ile bunların üstünden gidiyoruz. Ancak üniversitede ilk yılı olan ve üniversitede yüz yüze eğitimdeki etkileşimi henüz deneyimlememiş olan öğrencilere dersin hepsini canlı yapıyor ve o esnada kaydedip sonra da ODTÜClass’ta paylaşıyorum. Böylece etkileşimi maksimize etmeye çalışıyorum. Bunları tercih etme sebebim hem pedagojik olarak iki farklı grubun ihtiyaçlarının farklı olduğunu düşünmem, hem de dersler hem bizler hem de öğrenciler tarafından beraber yaratılan deneyimler olduğu için o beraber inşa etme eylemini gerçekleştirmek istemem.
3- Öğrencileri bu dönem online eğitime daha hazırlıklı buluyor musunuz? Öğrencilerinizin akademik dürüstlüğü konusundaki düşünceleriniz neler?
Bu dönem kesinlikle, özellikle 3. ve 4. sınıf öğrenciler daha hazırlıklı. Birinci sınıf öğrencilerim de aslında hazırlıklı ama ODTÜ’nün belli platform ve arayüzlerini yeni keşfettikleri için onlar değişik bir alışma sürecinden geçiyor. Çevrimiçi ders işlemeye hepimiz daha hazırlıklıyız ama tabii artık pandemi süreci 10 aydır devam ettiği için bazen umutsuzluk ve moral bozukluğu sezinliyorum. Onu da elimden geldiğince gidermeye çalışıyorum yukarıda bahsettiğim yöntemlerle. Çok büyük konuşuyorum ama ben öğrencilerime güveniyorum. Yüz yüze eğitimde kullandığımız sınav yöntemlerini özellikle sosyal bilimlerde çevrimiçine birebir yansıtmamız çok da manalı bir hareket gibi gelmiyor bana. Sınav yöntemimi çevrimiçine adapte ediyorum ve öğrencilerime güveniyorum. Onların yetişkin olduğunu, sorumluluk almaları gerektiğini düşünüp açık kitap sınav yapıyorum. Sorularım zaten ezbere dayalı sorular değil, o yüzden içim rahat.
4- Genel olarak geçirilen sürede öğrencilerin online eğitimden verim aldığını düşünüyor musunuz?
Ben verim alındığını düşünüyorum, en azından içerik olarak yüz yüze eğitimde verdiğim içeriğin aynısını verebiliyorum ve öğrenim çıktılarını test edebiliyorum. Her şey yolunda ve öğrenim çıktıları bakımından verimli bence, ama tabii hiçbir şey özellikle çok fazla mimik ve beden dili kullanan benim gibi biri için yüz yüze etkileşimin yerini tutmuyor.
5- Yaşadığınız, değinmek istediğiniz sorunlar var mı?
Pandeminin ilk zamanları, sokağa çıkma yasağında, ben de herkes gibi afalladım, daha önce çevrimiçi ders vermiş olmama rağmen. Bunun sebebi aslında kampusa gidemiyor oluşumdu diyebilirim. Bir de, elbette evden çalışmak ancak çocuklarınız da okuldaysa çok kolay olan bir şey. Eşim ve ben vardiya usulü çalıştık çünkü birimiz çalışırken diğeri çocukla ilgilenmek ve evi idare etmek zorundaydı. En çok orada zorlandık diyebilirim. Zaten baktığınız zaman küresel ölçekte de kadın akademisyenlerin araştırma çıktıları ve sayıları oldukça düştü bu dönemde. Yani evdeki iş ve işteki iş birleşince araştırma yapmak özellikle kadınlar için çok zor hale geldi.