Sevgili Girne
Selam olsun sana ODTÜ adayı, bu yazıda sana bu kampusta okuduğun süreçte ara ara kaçamak yapacağın Girne’den bahsedeceğim. Mâlum kampus küçük, Güzelyurt ondan da küçük. Dersler de bazen bunaltıcı olabiliyor. Hâl böyle olunca insanın kaçası geliyor. İşte burada can alıcı soruyu soruyorum: Nereye kaçacaksın? Eğer cevabın ev değilse, Girne olmalı.
Küçük adamızda beş adet şehir varken neden özellikle Girne? Çünkü Girne alımlı ve zevkli bir kadın gibidir. Yıllardır güzelliğinden hiç birşey kaybetmeyen limanı, mavinin en güzel tonlarını barındıran denizi ve adeta Barbara’nın (manken olan) omuzlarından dökülen sapsarı saçları gibi kumsalları ile Girne gerçekten şirin bir liman kenti. Yazının devamını ulaşım, plajlar, barlar ve restorantlar olmak üzere 4 konuya ayırdım.
- Girne kampustan sadece 40 kilometre uzakta olmasına rağmen oraya ulaşım pek rahat değil. Altınızda bir araba veya motorsiklet yoksa Girne’ye giden yol “çimen”den geçiyor. Çimen dediğimiz olay dolmuş şirketinin adı. Kendileri, müşteri memnuniyetini hiç önemsememekle beraber toplu ulaşımda tekel olmanın verdiği rahatlığı yaşıyorlar. Saat başı 7 kişilik bir araç çıkartıyorlar, o arabaya binmek için bir veya iki saat önceden telefonla arayıp yer ayırtmanız gerekiyor. Yol 40-45 dakika kadar sürüyor.
- Plajları gerçekten çok güzel. Sanırım adanın en ünlü plajı “Çıkartma Plajı” veya daha yaygın ismi ile “Escape”. Yeri Girne’nin biraz dışında ve çoğunlukla kalabalık oluyor fakat eğlenceli olduğu kesin. Çıkartma Plajı’nı biraz geçtikten sonra Denizkızı Plajı var. Burası da gayet güzel, biraz da aile ortamı gibi. Girne’nin Güzelyurt yolunun olduğu tarafa değil de Doğu yönüne ilerlerken az ileride Acapulco Hotel var. Orası da gayet güzel bir plaja ve havuza sahip. Acapulco’nun olayı biraz daha turistlere yönelik ama cıvıl cıvıl oluyor 😉
- Girne’den biraz da akşam bir şeyler içmeye gidecek arkadaşlar için bahsetmek gerekirse güzel barlar var fakat bir Bodrum barlar sokağı beklemeyin. İlk başta bütün turistlerin yaptığı gibi liman tarafına gidin derim. Harbour Cafe denilen restoran/bar tarzı bir olay var, hemen yanınızdaki yatlara ve teknelere karşı iç geçire geçire içeceğinizi yudumlayabilirsiniz. Fakat asıl ilginç barlar limanın üzerinde yer alan ara sokaklarda. İsimlerini hatırlamadığım ve İngilizlerin işlettiği “pub” şeklinde mekanlar var. Onların arasında Casablanca var ki son zamanlardaki favori mekanlarımdan birisidir. Casablanca’nın müzikleri güzel oluyor, hafta sonları hafif tarzda canlı müzik yapıyorlar. Akdeniz akşamları çalmayan nadir mekanlardan 🙂 Shooters açıldı 2012’nin sonlarına doğru ama pek bir hareketlilik yok gibi. Beer Point isimli güzel bir mekan var limandan biraz uzakta. Hafta sonları orada da canlı müzik oluyor fakat çalan adamlara göre müzik çok fark ediyor (kimisi iyi kimisi kötü). Cafe Dükkan isimli yerden bahsetmek istiyorum en son olarak. Şirin bir mimariye sahip, çok güzel tramisu yapıyorlar. Kahve ile beraber müthiş gidiyor. Bir kaç kez canlı müziğe de denk geldim. Piyano eşliğinde şarkılar söyleyen bir kadın vardı, eğer yakalayabilirseniz tavsiye ederim.
- Restoran meselesine gelince öncelikle Eziç’ten başlamak gerekir. Zaten markalaşmayı başarmış bir işletme ve adının hakkını veren güzel bir menüsü var. Kıbrıs’a gelip piliç dolma yememek olmaz, Eziç’te piliç dolmayı çok güzel yapıyorlar. Bir diğer meşhur restoran ise Niazi’s. Niazi’s adanın herhalde en köklü restoranı diyebilirim. Orada da şeftali kebabı yemeli. Tatlıya gelirsek, açık konuşacağım diğer bütün restoranlar zaten Türkiye’dekilerle aynı. Tatlı meselesi kalıyor geriye bir tek. Tatlıda da The Cacao isimli işletme ipi göğüslüyor. Bir kez gidin anlarsınız zaten. Sırf tatlı dışında garsonlarının ilgisi alakası da bambaşka. İnsan kendini şımartılmış hissediyor. Hazır garsonlardan bahsetmişken Harbour Cafe bu konuda gördüğüm en başarısız restoran. Sanki küfür gibi bir servisleri var. Ne garson gelir ne de sipariş. Sipariş vermek için yarım saat çırpındığım günler oldu orada. Haliyle o yarım saatte verilen sipariş de 45 dakikadan önce gelmez zaten.
Tüm bu bilgiler ışığında hepinize güzel bir Girne gezisi geçirmenizi dilerim.