Kampüste Sorun Var! – Yurtlar
Güncelleme (31.03.2016): An itibari ile aşağıdaki sorunlar çözülmüştür.
- Artık 25 kuruş ve üstünü bir lirayı tamamlamak için kullanabiliyoruz.
- Çamaşır makineleri hala bozulsa da bazı yurtlarda sayıları artırıldı.
Merhaba,
Sana bu yazımda yurt kapasitelerinin yetersizliğinden, yurtlarla ilgili bazı genel sorunlardan ve spesifik olarak çamaşır makineleriyle ilgili sorunlardan (evet gayet iyi okudun, çamaşır makineleri) bahsedeceğim.
Öncelikle kampüsümüzde 4 tane yurt bulunuyor. Bunlar 1. yurt, 2. yurt, 3. yurt ve son olarak EBİ Yurdu. Her sene yeni gelen öğrencilerin sayısı arttığı için kampüsümüz biraz kalabalıklaşmaya başladı diyebiliriz. Yeni gelen öğrenciler için ilk 2 yıl yurt garantisi veriliyor olsa da her geçen sene yeni gelen öğrenci sayısının biraz daha artmasına karşılık şimdilik aynı oranda mezun verilmemesinden ve yeni bir yurt inşaatının yine şimdilik söz konusu olmamasından ötürü yurt kapasitelerinin bu gidişle bir süre sonra yetersiz kalacağı açık bir şekilde ortada…
Yani kampüsteki ikinci senesini dolduran öğrenciler şayet yurtlarda kalmaya devam etmek isterlerse öncelik yeni gelen öğrencilere tanındığı için yakın bir gelecekte herkese yurt çıkmama riski söz konusu olacak. Kampüs ana yerleşim birimlerine uzak olduğundan, Kıbrıs’ta ulaşım büyük bir sorun olduğundan ve Kalkanlı çevresinde herkese yeterli ev seçeneği bulunmadığından bu duruma karşı bir önlem alınması gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca kampüs çevresinde hem yeterli hem de kaliteli ve makul (yurtlar gibi interneti, kliması, suyu, elektriği ve temizliği içinde olan) yerleşim olanağı bulunmamasından ötürü pek çok öğrenci yurtları tercih ederken yurt fiyatlarının her sene 300-400 lira zamlanması da bambaşka bir sorun. Tüm bunların ciddi şekilde ele alınması gerektiği kanaatindeyim.
Yurtların kantinleriyle ilgili ayrıntılı bir analize buraya tıklayarak ulaşabilirsin.
Ve… Çamaşır makinesi sorunlarına gelecek olursak 🙂
Evet, kulağa biraz ilginç ve saçma bir konu gibi gelebilir fakat bir o kadar da önemli, emin ol. Şimdilik EBİ Yurdu da dahil olmak üzere her yurtta kız ve erkek bloklarının ortak kullanımına açık 3 adet çamaşır ve 3 adet de kurutma makinesi bulunuyor. Şimdi ‘ee, çok iyi, 3 tane varmış her yurtta hem kurutma hem de çamaşır makinelerinden neden şikayet ediyor ki’ diyor olabilirsin. Fakat şöyle ki;
- Ben şahsen hiçbir yurtta, 6 makinenin 6’sının da çalışır vaziyette olduğunu görmedim. Bir kere zaten olur da bu makinelerden biri bozulursa ilgili makinenin tamir edilmesi 1 aya kadar uzayabildiğinden biri tamir edilene kadar bir başkası rahatlıkla bozulabiliyor. Makineler yurt dışından (Türkiye dışından) ithal ve anladığım kadarıyla yetkili servisi Kıbrıs’ta bulunmuyor. Bu da bu makinelerin servisine Kıbrıs’taki beyaz eşyacıların yetişmesine ve çoğu zaman sorunların tam olarak giderilememesine sebep oluyor. Yani tamir edilen bir makine üç gün sonra yeniden bozulabiliyor. Öncelikle bu kulağına bir küpe olsun.
- Makineler bakımsız, yani bozulmadığı sürece kimse makinelerle ilgilenmiyor. Hoş, hepsi 2-3 ayda bir bozulduğundan beyaz eşyacılar tarafından bakımlarının yapıldığını düşünebiliriz ya ayrı mevzu. Ayrıca makineler gerçekten çok kalitesiz yıkıyor. Ne yıkarsan yıka, yıkama süresi 30 dakika ve bunu fazla para vererek bile değiştirme şansın yok. Her ne kadar makineler üzerindeki sıcak su ayarıyla çamaşırlarını sıcak yıkayabildiğini sanarsan san, genelde makineler sıcak suyla yıkama yapmıyor veya yapamıyor, bilemiyorum. Bunu da bilmende fayda var.
- Tüm bunlara rağmen yıkama başına 3, kurutma başına 3 lira olmak üzere toplamda 6 lira vermek durumundasın. Üstelik makineler sadece madeni 1 liraları alıyor ve sen her çamaşır yıkama vakti geldiğinde bozuk birlik toplar vaziyette kendini bulmakla mesul durumdasın. Verdiği hizmeti hak etmeyen üç liralardan bahsediyoruz…
- Çamaşır makinelerinin konumları ortak alanlarda olsa da kimileri için bu alanlar odalarına çok uzak ve bir bavul dolusu çamaşırı odandan 3-4 dakika mesafe uzaklıktaki bir yere götürüp yıkayıp geri getirmek de ayrıca bir işkence. Yıkamak için bir kere gidiyorsun, onları çamaşır makinesinden çıkarıp kurutucuya atmak için bir kere gidiyorsun, sonra bir de onları kurutucudan toplayıp odana getirmek için son kez gidiyorsun. Uzun iş be hocam… Ama beterin beteri de var. Mesela İkinci Yurt Erkek Bloğu sakinleri bu işlem için bir de kız bloğuna gidiyorlar. Yani yağmurmuş, rüzgarmış, güneşmiş demeden bir de blok değiştiriyorlar. Sence de teknik bir üniversite kampüsü için komik ve son derece saçma değil mi?
- Her yurtta kalan öğrencisi sayısı farklı ve çamaşır makinelerinin yurtlardaki sayısı da buna göre belirlenmeli bana göre. Örneğin üç adet çamaşır makinesi İkinci Yurt’un hem erkek hem de kız bloklarına yetiyor olabilir (belki de yetmiyordur) ancak 400 küsur kişinin kaldığı Birinci Yurt için bu durum kesinlikle geçerli değil mesela. Herkesin ders bitiş saatlerinin hemen hemen aynı olmasından ötürü illaha ki makineler her şekilde doluyor. Sadece gece geç saatlerde (2-3 gibi) veya sabah erken saatlerde boş oluyorlar. Bu da uykumuzdan bu iş için vakit ayırmamız gerektiği anlamına geliyor.
- Son olarak, bu durumun kampüs yönetimiyle alakası yok ama, öğrenciler de çok kötü kullanıyor makineleri. Ne sağa sola yanlışlıkla döktükleri yumuşatıcıları temizliyorlar, ne kirlilerini taşıdıkları kirli torbalarını çöpe atma zahmetini gösteriyorlar, ne bitmiş yumuşatıcı veya deterjan kaplarını çöpe atıyorlar (evet, olduğu gibi makine üzerinde bırakıyorlar) ne de çamaşır deterjanının ve yumuşatıcısının konduğu bölmeyi işleri bittikten sonra temizleme nezaketini gösteriyorlar. Kıssadan hisse toplu yaşamın gerektirdiği hoşgörü ve nezaketten bir haber yurtlarda öküz gibi yaşayan insanlar var, ne olursan ol, sen onlardan olma.
Bunlar dışında yurtlarla ilgili çok bir sıkıntı bulunmuyor. Zaten hepsi bir Ankara ODTÜ veya başka bir devlet üniversitesi yurtlarına göre oldukça iyi durumda. Türkiye’deki devlet üniversitesi yurtlarını gören herkes bu farkı çok rahat görebilir ve bunu gönül rahatlığıyla söyleyebilir. Sadece, klimaların bakımsız olmasından ötürü bazen odaların tozla dolması ve bunun sağlık açısından olumlu bir hâl olmaması, yurtların yeterli şekilde ilaçlanmaması ve eskiyen yurt ekipmanlarının hâlâ değiştirilmemesini (yatak bazaları, yorgan ve yastıklar, koltuklar vs. gibi) bazı ek sorunlar olarak gösterebiliriz. Bunlar da elbet ki dile getiriliyor ve bu sorunlara da çözümler aranıyor, umarım sen de bu çözüm arayışları esnasında bizimle olursun.